QUANTUMA GÖRE, HAYAT OKUMASI NASIL OLUR?
- Hicran Arıkan

- 13 Oca 2021
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 23 Oca 2021
Afilli bir başlık oldu. Quantum, hayat ve okuma... Bakalım yine nerden girip nereden çıkacağız.
Seviyorum bu konuları yaa... Anlatmak , yazmak başlı başına büyüleyici ve değiştirici bir etki yaratıyor bende...
Ben yazarken bu etkiye giriyorsam, şu an da sen de bu yazıdan sonra eski sen olmayacaksın.
%100 garantilidir. Ama gerçekten okumasını bilene... Yargılamadan, varsaymadan ve egosantirik olmadan okuyabilene...
Uyumu kurduk herhalde, Tamam başlıyoruz...
Hayat, her insana rüyasında ak sakallı dede olarak ne yapacağını söyleyerek gelmez. Yani en azından bana gelmedi. :) Biliyorsunuz mottomuz " Hayat bir seçim yapma sanatıdır. " Eğer seçim yapmak bir sanatsa, her sanatçının da ilhama ihtiyacı vardır.
Sanatçı kişiliklere dikkat edin. Analitik kişiliklere oranla , her şey den derin anlamlar çıkarma eğilimindedirler. Şairler, ressamlar hala eserlerinde neler demek istemiş yorumlanıyor. Ve iç içe yorumlar yapılabiliniyor.
Yazımın kapak resmine, Jan Fan Eyck'in Arnolfini'nin evlenmesi isimli tabloyu özellikle koydum.
Bu resim 1434'lü yıllarda dünyayı kasıp kavuran kara vebanın yeni bittiği zamanlara denk geliyor.
Resimdeki çift evleniyor ama neden hiç gülmüyorlar? Çiftin arkasında görünen aynadaki yansımalar kime ait? Neden pencerede portakal var? ve dışarda kiraz ağacı var? Aynanın üstündeki yazı , çerçevedeki minik figürler... daha neler...

Bütün bunların kara veba ile ilgili bir kompozisyonu var ve çizilen herşey lisanı hali ile birşeyler anlatıyor.
İşte sanatçı olmak ve sanattan anlamanın çok boyutlu birşey olduğunu göstermek için bu örneği verdim.

Sanat ince bir ruh işidir. Derin bir düşünme ve sakinlik gerektirir.
Hayat başlı başına, büyük sanatçının kusursuz bir eseridir ve her şey olması gerektiği gibidir.
Biz de sanatı okuyan ve sadece seçimleriyle büyük resmi anlamlandıran figürler ve renkler gibiyiz dimi...
Günün sonunda, tabloda hangi olasılık devreye girerse girsin mükemmel olacak. Bizi bu dünyada ilgilendiren yada odaklanmamız gereken kısım, hangi figürün içinde hangi renk olacağımız.
Sokak jargonunda derler ya
-- Kardeşim senin rengin ne ? Tam da öyle bişey :)
İstersen turuncu olup, pencerenin önündeki portakala renk verirsin, istersen kiraz ağacı olursun yada Arnolfini'nin hüzünlü gözlerinin bir parçası olursun. ..Yada pencerdeki ışık yada odadaki boşluk olursun. Ama unutmamak lazım minicik bir renk pigmentiyiz. Tıpkı bu kainatta zerre tanesi hükmünde olduğumuz gibi.
"Bunu anladığımızda hayat kolaylaşıyor. "
İşte tam da bu yüzden rüyamıza ak sakallı dede girmez ama, her şey, her olay her insan her madde lisanı hali ile bizi güzel olana sevk eder. Önemli olan bunları okuyabilmektir.
İşte Quantumdaki afilli hayat okuması tabiri de tam da buna denk gelir.
Bazen o kadar çok, otomatik pilotta yaşam süreriz ki bize gelen bu mesajları idrak edemeyiz.
Her zaman yardımcımız olan, ve biz bu dünyada rahat edelim, ahrette de cennete girelim diye o kadar çok fırsatı hizmetimize sunmuş bir yaratıcının sistemine teslim olmak yerine, her şeyi kontrol etmek dürtüsü ile hayatın ta kendisini kaçırıyoruz.
Bazı an Okumak Lazım Üstadım,
Bazı an işler,sana göre ters gider, "okumak lazım,"
Bazı an bir dostunla havadan sudan konuşurken "okumak lazım,"
Bazı an bedenin anlatır sana, "okumak lazım,"
Bazı an rüyaların şifresi vardır, "okumak lazım,"
Bazı an uykusuz gecelerin sessizliğini, "okumak lazım,"
Bazı an yanı başında senden bi haber konuşulanlar, "okumak lazım,"
Bazı an rüzgarın yönü bile yol gösterir. "onu da okumak lazım,"
Kainat Lisanı hali ile emrinde bir postacıysa, mektubu okumak lazım Üstadım...
Hicran Arıkan Ocak 2020
Bu okumaları yapabilmek için biraz teknik bilgiye, biraz temiz bir zihne, sakin bir bedene ve en önemlisi güvene ihtiyaç vardır. "Güven ancak ve ancak onadır. "
Karşılattığımız tüm olay ve durumların, arka tarafını gözlemlemek insaların geliştirebilecekleri bir yetenekleridir. Ve her insanda toprağa ekilmeyi bekleyen bir tohum gibidir.
Yazımı buraya kadar okuduğunuz için zatıalinize müteşekkirim efendim.
Yaş aldıkça eski Türkçe sarıyor dört bir yanımı...Duygularımı anlatmak için onları kullanmayı seviyorum.
Evrende her şey bir enerji ve pek tabi kelimelerin de enerjisi var.
O zaman anlatmak istediğimi en derin anlamı ile ifade eden kelimeleri seçersem , işim daha kolaylaşır, matematiği ile kendime ayrı bir misyon edindim bu aralar, mümkün mertebe Türkçenin bu güzel kelimelerini kullanarak kelimelerin sihrinin etkisini artırmak harika oluyor...
Görüşmek üzere;
Gittiğiniz her yere koşulsuz sevgiyi götürün....
Not:
Zatıali :Saygın bir kişi olan siz
Müteşekkir: Bir konudan dolayı yardımlarını esirgemeyen kişi




Yorumlar