İnsanın en muhteşem yolculuğu kendi özüne olanıdır... Bir ömür boyu sürecek olan bu yolculukta an ve an, katman katman açılımlar olur. Yolculuğun en büyük yardımcısı ise bilinçaltımızdır... Ancak bilinçaltının kontrolü, bilincin eline geçmediği sürece, kendini gerçekleştiremeyen bir potansiyelden başka bir şey olamayız. "Hipnotik konuşma sanatını" öğrendiğinizde bunu ilk deneyimleyen, kendi bilinçaltınız olacak...İnsanın öncelikli kendini ikna etmesiyle başlar değişimi... Ama tek başına bilinç seviyesinde kalan bir ikna, pek işe yaramaz...

Bilinçaltının gizli odalarına ulaşmanın en hızlı ve kolay yöntemi NLP. İnsanların robotlar gibi programlanabildiğini anladığınızda, hayatınızda aşamadığınız sorunların nasıl bu kadar kolay çözüldüğüne şahit olacaksınız.

Size bir konu hakkında çarpıcı bir tespitimi söylemek isterim, hipnozla tanıştığımda, insan beyninin bu durumu beni büyüledi... Sonrasında bu konu benim ana uzmanlık alanım olmaya başladı ve halen öğrenmeye devam etmekteyim, tüm yaklaşımları takip etmeye çalışıyorum...Bilinçaltı hakkında ne kadar bilgi varsa hepsine ulaşmaya çalışıyorum... Ve kendi ekolümü oluşturduğum kısımlar var...Bunları kullanıyorum...Tüm bu emeklerimden sonra görüyorum ki, insan her an hipnotik bir etkinin altındadır... Biz sadece birinden bir diğerine geçiş yaparız... Negatif bir etkiden kurtulmak için pozitif bir etki gerekir... İster özel bir seansla, isterse gözünüz açıkken tek başınıza veya dışardan müdahale ile bu mümkündür. Standart bir yaşantı süren insan için %95 oranında hipnotik etkinin altındadır diyebiliriz. %100’ün sadece %5’i oranında bilinç devrededir...Hipnotik etkinin devrede olmadığı hiçbir an yoktur...Çünkü doğamız budur... Telkin alarak çalışan bir makineyiz...Daha önceki zihin kayıtlarımız sürekli bize telkin verir... Ve buna sürekli yenileri eklenir... Kendi kendimizi hipnoz eden birer makineyiz asında...Bir mühendis olarak da bu makineyi anlamaya adadım kendimi... Eğer telkinleriniz negatifse ve çok güçlü ise, bilinç %5’ lik orandaki payı ile buna karşı yetersiz kalır... Buna müdahale ise, yine bilincin farkındalığı ile olur... Ama, farkında olmak yetmez... Bilincin elinde bazı sağlam bilgiler olmalıdır ve bu bilgiler inanca dönüştürülecek kadar güçlendirilmiş olmalıdır. Değişmek, hayatın kontrolünü eline almak ve olumlu kişi, durum ve olaylarla rezone olabilmek için, yani kâinatın pozitif akışına dahil olabilmek için bazı şartlar vardır...Kâinatta hem negatif hem de pozitif bir akış vardır... İnsan seçimleri ile bu akışlardan herhangi birine dahil olur. Eğer negatif enerjinin akışına teslim olup sonra da ona ait olursanız o zaman pozitif akışa geçmek için tersi yönde enerji üretmeniz gerekir...Yani değişim için atalet momentini üstüne çıkacak bir enerji gereklidir. İşte bu enerjiyi, sadece %5’lik bilinç ile yapmaya çalışmak boş ve beyhude bir çabadır... %95’lik bilinçaltını da bu işe dahil etmek akıllıcadır. Bilinçaltı tek başına ne biliyorsa onun enerjisini üretir... Negatif kalıpları varsa negatifi üretir, pozitif ise pozitifi üretir... Bazen pozitif bazen negatif de olabilir. Bu durumun sonucunu hayatta ne kadar zamanda ne kadar yol gittiğinize bakarak görebilirsiniz... Bilinç bir liderdir... Eğer bilinçaltı lidersiz kalırsa rüzgârda savrulan bir yaprak gibi hayatta savrulur insan... %5’lik bilinç kısmını maksimum performansta kullanan bir insan bilinçaltını istediği gibi yönetebilir. Buradaki asıl dikkat edilecek husus, bazı insanların %5’in %1’ini bile kullanmıyor olmalarıdır. Mesleğine, özel hayatına katkı sağlamak isteyen tüm uzmanlar için bu eğitimi veriyorum.

Kariyerinizin başlarındasınız, yada aynı yerde tıkanıp kaldınız ilerleyemiyorsunuz... İçinizdeki potansiyelin farkındasınız ama nereden başlayacağınızı bilemiyor belki de potansiyelinizin farkında bile değilsiniz. Kariyer koçluğu aldığınızda etrafınızdaki herkes sizdeki değişime şaşıracak ve sırrınızı merak edecek.

Zihin haritasını deşifre etme yöntemleri. İnançları değiştirmeye yönelik stratejiler. Güçlü Telkinin 20 özel kuralı. Güçlü Telkinde duyguları dönüştürme yöntemlerini öğreniyoruz.

Artık bildiklerini kitlelere anlatmak mı istiyorsun? Kağıtlara bakmadan korkusuzca sahneyi doldurmak mı istiyorsun? Bu eğitimdeki sırlar tam sana göre… Artık, sahneye çıktığında büyüleyen konuşmacılardan biri de sen olacaksın…

Birisi çıksa da bana bildiklerini anlatsa… Ben de hayatımı değiştirsem… Bakış açımı değiştirsem mi diyorsun? İddia ediyorum mutlaka bilinçaltınızdaki bir kilit açılacak. Workshoplardan sonra adım adım değişimin anahtarını kullanmaya başlayacaksınız.

Kurumsalllık bir işletmenin, faaliyetlerini kişilerin varlığına bağımlı olmadan sürdürebilmesini ve geliştirebilmesini sağlayan bir yapı oluşturulmasıdır. Kurumsal olmak büyük hesap yapmaktır. Küçük detayları atlamamak ve bugün için belki getirisi olmayan ama yarın için çok değerli olan noktalara yatırım yapabilmeyi planlamaktır.

Zihninizi susturup, içinde bulunduğunuz durumdan çıkacak gerçek yolları koşarak deneyimleyeceksin. Zaman kaybetmeden en iyi olasılığınızı yakalayacaksınız.

Kuantum düşünce tekniği, kişisel gelişimde en üst seviyedir. Sorun olarak gördüğünüz her şeyin öğretmeniniz olduğunu deneyimleyeceksiniz. Kuantum bakış açısını kullanmak, gerçek bir Kuantum sıçramasıdır.

Bazen sizi hiç kimse anlamaz. Birine içinizi açtığınızda ya yargılanırsınız yada Egosunu üstünüze attığını görürsünüz. Dert anlattıkça dert sahibi olursunuz. Gerçekten kendi çözümlerinizi bulmak ister misiniz? Derdinizin içindeki dermanı birlikte bulmak ne demek hadi birlikte deneyimleyelim.

Bir işletmenin büyümesi ve gelişmesi değişik parametrelerle ifade edilebilir : Ciro, Kar, Özsermaye vb. Ancak, büyüme ve gelişmenin gerçek ölçüsü, organizasyonel gelişmedir. Organizasyonel gelişme ise organize olmuş bir ekip ruhudur. Şirketler çalışanlarının motivasyonları ölçülebilir bir gelişmenin anahtardır.