top of page

BİR ANNENİN OĞLUNA HİTABESİ

Herkese tekrar merhaba...

Kısa bir aradan sonra yine birlikteyiz.


Biliyorsunuz bundan 10 sene önce oğlum için başucu şiiri yazmıştım.

Beğendiğinize dair çok geri bildirim aldım, herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum.


Oğlum için, hayatta karar verme aşamasında, dönüp danışacağı bir yazı bırakmak niyetiyle kaleme alınmış bu şiiri şimdi sizlerle de paylaşmak istedim.


Eğer bir anne veya baba iseniz, evlatlarınıza söylediğinizi veya bir evlatsanız anne babanızdan duyduğunuzu hayal ettiğiniz sözler olsun sizin için de...


Sevgiyle kalın...




Bir Annenin Oğluna Hitabesi;


Karşındakini ve olayları suçlamak sana hiçbir zaman fayda etmez,

Bilir misin? Aynı olayda herkes kendi payına düşenden imtihan olur.

Ve Allah, kullarını en güçlü olduklarını düşündükleri yerden sınar,

Ta ki insan, büyük güç karşında aciz olduğunu anlayana kadar,

Bu yüzden insan, sadece kendi kısır döngüsünü, kendisi sonlandırabilir,


İnsanlar çok uzun yıllar başına gelenlere isyan ederler,

Neden ben? Aslında neden SENSİNDİR…

Soruları dışarıya değil, içeriye sormaya başladığında

Cevap bulamadığın sorulara onlarca cevap alacaksın…

Ve eğer tepkilerini değiştirirsen, sahnenin de değiştiğini göreceksin,

Yeni yollar dene, düşünerek çözüm bul,

Olmadı mı? yine dene, sonsuz çareler var,

Asla çaresiz olduğunu düşünme,

Çare senin içinde, insan unutan ve hatırlayandır.

İnsan her şeyi bilir, sadece unutturulmuştur,

Dışarıya sorarak unuttuğun bir şeyi tam olarak hatırlayamazsın,

Kendine sorarsan hatırlarsın, çarelerin hepsi içerde, korkma

Nasıl ki elmanın çekirdeğinde, gelecekte olacak binlerce elma gizliyse,

Senin de içinde binlerce düşünce çekirdeği var.

Önemli olan çekirdeği ekecek, sakinliği ve teslimiyeti yakalaman…


Bazen denemekten yorulduğun zamanlar olabilir,

İşte o zaman, düşünme zamanıdır, boşluğu yakala,

Bırak deneme hevesinin enerjisi, düşünme enerjisine aksın,

Düşünmeden yaptığımız her şey çok yıpratır çünkü,


Dünya bir okul, dene, yanıl,

onlarca hatan ve başarıların olacak,

Düşeceksin, kalkacaksın, Deneyeceksin, sınırsız hakkın olacak,

Ama süren sınırlı, aynı hatayı yaparak ilerleyemezsin,

Hata olduğu herkesçe bilinenleri tecrübe etmene gerek yok,

Zaman kaybetme, süren yetmezse hedefe uzak kalırsın,

Ne geçmişle boğuş, ne de geleceği kovala,

Ama hiçbir şey için geç değil, endişelenme,

Herkesin kervana sonradan katılma hakkı vardır,

Devam et, sadece düşünmek için dur,

Ama sık sık düşün, zaman ayır kendinle buluşmaya,

Dünya okulunda insanlığının altını dolduracaksın,

Çok güvenme aklına, bulduğun yolları uygularken de hata yapabilirsin,

Ama başa dönüp tutkuyla, tecrübeni aklına arkadaş yapıp yeniden deneyeceksin,

Belki alışkanlıkların hemen değişmeyecek,

Bu hayatta önce kendine tolerans göster, önce kendine merhamet et,

Hatalarını altında ezilme sakın, kendinden vazgeçme,

Hatalarından bir merdiven yapıp, hedefine basamak basamak ilerle,

Hataların olmasaydı basacak bir zeminin olmazdı,


Eğer bir durumda, sen şöyle yapmasaydın, ben de böyle yapmazdım diyorsan,

İşte tam da orada, bir kısır döngüdesin demektir.

Demek ki, senin davranışlarını başkalarının davranışları belirliyor,

Sen, başkalarının seçiminde akıp gidiyorsundur fark et.


Su gibi ol, güneş gibi ol, öyle bir yerde dur ki…

Davranışların başkalarına göre değişmesin, herkese aynı ol….

Kimseyi aciz görüp ezme, üstün görüp ezilme…

İnsan düşünürse hatırlar, düşünebilmek demek zaten bildiğini hatırlamaktır,

Hatırladığın kadar insansın ve hatırladığın kadar kendinle barışıksın.

Eğer kendinle barışıksan, tüm insanlarla, doğayla, alemle barışıksın.

İnsanın yolculuğu, unutmak ile hatırlamak, cehalet ile bilmek arasındadır,

Ve insan ancak bilgiye ulaştıkça ehlileşir. Ehlileştikçe kendi özüne, Allah’a yaklaşır.

Dünya bilmeyenlerin vahşetiyle, bilenlerin marifeti arasındadır.

Bu durumda en büyük seçim ya unuttuğunu hatırlamak ya da hatırlamamaktır.


İnsan en çok yargıladığı şeyden imtihan olur,

Etraf bir ayna ve çevren senin davranışlarını aynalar,

Sonra da aynada gördüklerin senin rahatsız ederse eğer,

Bil ki senden ötürüdür.

İşte o zaman düşünme zamanıdır, boşluğu yakala,

Bırak yargılama hevesinin enerjisi, düşünme enerjisine aksın,


Hani bilirsin, sokak köpekleri yoldan geçenlere amaçsızca havlar,

Sakın sen de amaçsızca tekrar eden davranışlar seçme,

Ve pek tabi, amaçsız insanlardan sakın etkilenme, geç ve git,


Hayat, sadece bir seçim yapma sanatıdır,

Ve dünya senin seçimlerinin hizmetkarıdır,

Sen seçersin, kader seçimlerini uygular,

Kaderini beğenmiyorsan, seçimlerini değiştir.

Her durumda mükemmel seçimler gizlidir.


Hayat katıldığın binlerce satranç oturumu gibidir,

Her oturumda farklı katılımcılar vardır,

Hazır metotları biliyor olman seni iyi bir oyuncu yapmaz,

Ancak metotları bilip aklını ortaya koyanlar kazanır,

Satrançta skor da tutulmaz,

Taşlarını kaybetsen de kazanabilirsin.


Her insana, ayrı ve eşsiz yazılım ile donanımlar yüklenmiştir.

Kimi güçlü imkanlarla, zayıf bir bilişle,

Kimi zayıf imkanlarla, güçlü bir bilişle,

Ya da orta seviyede biliş ve imkanlarla,

Kusurlarını sev, sahip olduklarına şükret.


Kim neye uygunsa, taşıyabileceği kadar yüklenmiş,

Bilemeyeceği, yerden imtihan edilemez.

İnsan mutlaka bilir, ama önce bulması gerek.

Sakın kendini, aciz görme, sakın kendini mükemmel sanma,

İnsan olarak yaratılacak kadar değerliysen, aciz değilsin…

Ve yaratılmışların en şereflisi insansa, sadece sen üstün değilsin…


Eğer insana şah damarından daha yakın bir yerdeyse,

Senin içinde kopan fırtınaları o da bilir, korkma,

İnsanın içinde bir meclis, iyi taraf, kötü taraf, bir de insan,

Bu durumda seni hiç yalnız bırakır mı?

Onu bulmak istersen eğer, bir sen var içinde senden öte senden ziyade,

Sadece sakinleş… Sessizce teslim ol… bırak ruhun aksın ait olduğu yere,

Çünkü seni kendinden bir parça olarak yarattı…

Su damlaları nasıl birleşirse, sen de ait olduğun bütünle öylece buluşursun.


Ve sen, nasıl o bütünün bir parçasıysan,

Diğer herkes de o bütünün bir parçası,

İşte tam da bu yüzden, o bütünün tüm parçaları mükemmeldir.

Sadece bazıları henüz doğru seçeneği deneyimlememiştir.


Kendi seçimlerine odaklan, kimsenin seçiminden sen sorumlu değilsin.

İnsanı bunaltan, üzen, pes ettiren tek bir neden vardır;

Başkalarının davranışlarını, seçimlerini yönlendirmeye çalışmak,

Oysaki, sadece kendinle ilgilenmeye başladığında ve doğru seçimler yaptıkça,

Etraftaki herkesin doğru seçimlerine de vesile olacaksın...


Düşün, sen kötülüğe yer bırakamayan bir seçim yaparsan,

Karşındakilerinde kötülük gibi bir seçeneği olmayacak.

İşte tam da bu yüzden, yaptığın iyilik başkasına değildir, kendinedir.

Ve insanın, başkasına yaptığı her nasihat da kendi ihtiyacı olduğu içindir.

O zaman neyi seslendiriyorsan, neyi eleştiriyorsan, işte ilk çalışman gereken dersler buralardadır.


Şimdi söz ver,

Sadece ve sadece kendimle ilgileneceğim,

Kendi seçilerimi başkalarının seçimlerine yaslamadan yaşayacağım,

Nefes aldığım sürece, sonsuz seçeneklerim var ve ben durup düşüneceğim.

Geçmişte ve gelecekte yaşadığım her şeyin ihtiyacım olduğunu biliyorum ve şükrediyorum.

Karşılattığım tüm darboğazlarda, hayallerime daha hızlı ulaştıracak kuponları bulacağım.

Asla kendimden vazgeçmeyeceğim ne tepeden bakacağım ne de yerlerde sürüneceğim,

Bütünün bir parçası olduğumu bilip, doğru seçimlerimle iyi olana vesile olacağım.

İnsan olarak yaratıldıysam, hakkını vereceğim. Kendimle barışık olacağım.

Kimsenin sahip olduklarına odaklanmadan, kendi sahip olduklarımla seçimlerimi yapacağım.

Hayat bir seçim yapma sanatıysa, ben de iyi bir sanatçı olacağım.

Çünkü ben, en mükemmel sanatçının bir parçasıyım ve alemin gözbebeğiyim.

İşte bu yüzden hayat çok güzel ve anlamlı…


Hicran ARIKAN / 2011






 
 
 

Yorumlar


bottom of page